+90 312 511 73 08dyaksoy@gmail.com

İnsülinin Keşfinin Yüzüncü Yılı

Hekimliğin en zor anları hastasına ve ailesine artık yapılacak bir şey olmadığını söylediği anlardır. 1922 yılına kadar bir çocuğun diyabet olması, kaçınılmaz bir sonun habercisiydi.  Kalabalık ve karanlık koğuşlarda çocuklar, sadece düşük kalorili diyetler verilerek tedavi edilmeye çalışılan bu hastalığa bağlı yavaş yavaş kilo kaybediyor, çaresiz yakınlarının gözleri önünde adım adım ölüme yaklaşıyorlardı.

1920’lere gelindiğinde diyabetin pankreasta yer alan insülin salgılayan adacık hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıktığı anlaşılmış, bu da insülini izole ederek diyabeti tedavi etme fikrini doğurmuştu. Mayıs 1921’de Toronto Üniversitesi’nde Frederick G. Banting ve  J.J.R. MacLeod o zaman öğrenci olan Charles H. Best’i de yanlarına alarak hayvan deneyleriyle adacık hücrelerine zarar vermeden pankreasdan bir özüt elde etmeyi ve bununla 70 gün boyunca bir köpeği tedavi etmeyi başarmışlardır. Biyokimyacı olan James Collip’in aralarına katılmasıyla insanlarda kullanılmak üzere sığır pankreaslarında insülinin saflaştırılması mümkün olmuş, 11 Ocak 1922 günü 14 yaşındaki diyabet nedeniyle ölmekte olan Leonard Thompson’a ilk kez enjekte edilmiştir. Fakat enjeksiyon yerinde sorun oluşmuş, Collip gece gündüz çalışarak saflaştırmayı daha mükemmel hale getirmiş ancak 12 gün sonra ikinci doz 23 Ocak 1922 günü yapılabilmiştir.  O gün Leonard’ın normale dönen kan şekerleri tip 1 diyabeti, o ve onunla aynı kaderi paylaşan tüm insanlar için ölüm emri olmaktan çıkarmıştır. 1923 yılında Nobel ödülü alan Banting ve Mcleod para ödüllerini Best ve Collip ile paylaşmışlardır.

Banting’in doğum günü olan 14  Kasım, Dünya Diyabet Günü  olarak ilan edilmiştir. Diyabet sıklığı tüm dünyada her geçen gün artmakta, tamamem insülin bağımlı olmayan tip 2 Diyabet aslında tüm dünyada bir başka pandemi yaratmaktadır. İnsülin diyabeti ortadan kaldıramamış ama diyabet tedavisinde bir çığır aşmıştır. Covid-19 pandemisinin yaşandığı bu dönemde ilaç ve aşı çalışmaları bilimin önemini bize bir kez daha hatırlatırken, hayatlarını bilime ve insan sağlığına adayan ve hatta bu uğurda canlarını kaybedenler saygı ve minnetle anıyoruz.